Tesla’nın Full Self-Driving (FSD) ismini verdiği otonom sürüş teknolojisi, Avrupa pazarına girişteki en büyük yasal manisi aşarak değerli bir adım attı. Şirket, Hollanda’daki ulusal araç otoritesi RDW’den Şubat 2026’da FSD için ulusal onay almayı taahhüt eden somut bir takvim elde etti. Bu gelişme, yıllardır süren belirsizlik ve katı düzenleyici incelemelerle karakterize edilen sürecin somut bir karşılığı oldu.

FSD Avrupa’ya geliyor

FSD, Kuzey Amerika’da süratle gelişmesine karşın, Avrupa’daki katı mevzuatlar nedeniyle yavaş ilerliyordu. Tesla, başlangıçta sistemi eşzamanlı olarak tüm Avrupa Birliği’nde kullanıma sunmaya çalışıyordu, fakat mevcut kuralların buna müsaade vermediği anlaşıldı.

Bu nedenle şirket, stratejisini değiştirerek AB mevzuatındaki istisna düzeneğini kullanmaya yöneldi. Hollanda’dan alınacak ulusal onay, bu mekanizmayı tetikleyerek kararın başka üye ülkelerce otomatik olarak tanınabilmesini sağlayacak kritik bir iştirak kuruyor.

Tesla, FSD’nin Avrupa’ya gelmesi için kapsamlı çalışmalar yürüttü. Şirket, toplamda 17 ülkede 1 milyon kilometreden fazla şirket içi test gerçekleştirdi ve güvenlik datalarını düzenleyici kurumlara sundu. Lakin Tesla’nın yapay hudut ağı tabanlı sürüş yaklaşımı ile Avrupa’nın kural odaklı sistemleri ortasında uyumsuzluk bulunuyor.

Özellikle UN R-171 Şoför Denetim Yardım Sistemleri yönetmeliği, FSD’nin en yetenekli sürümünü teknik olarak yasaklayan kararlar içeriyor. Tesla, mevcut kimi kuralların yeniliğini yitirdiğini ve FSD’yi bunlarla tam uyumlu hale getirmenin sistemi inançsız kılacağını belirtiyor.

Bu yasal çıkmazı aşmak için Tesla, AB mevzuatının Husus 39 kapsamındaki istisna müracaatlarını devreye sokuyor. Bu husus, şimdi düzenlenmemiş yahut mevcut kuralların tanımlayamadığı davranışlar için özel müsaade alınmasına imkan tanıyor.

Şirket, bilhassa otoyol dışı L2 düzey otonom kullanım ve şoförün elleri direksiyonda olmasa bile sistem tarafından başlatılan şerit değiştirme üzere gelişmiş işlevler için bu istisnayı talep ediyor.

Böylece Tesla, mevzuatın “niyetini” karşıladığını kanıtlayarak aktüel lakin çağın gerisinde kalmış kuralların yarattığı pürüzleri aşmayı hedefliyor. RDW’nin Şubat 2026’da vereceği ulusal onay ve istisna kararı, FSD’nin Avrupa genelinde yayılmasının önünü açan kritik eşik olacak.