Obezite sorunu, diyabetten kalp-damar hastalıklarına kadar birçok önemli sıhhat meselesini tetiklediği için ilaç kesiminin en değerli odak noktalarından biri olmaya devam ediyor. Son yıllarda Ozempic üzere semaglutid tabanlı ilaçlarla değerli bir atılım yaşandı.

Zayıflama hapları hakkında yeni gelişme

Bu “mucize ilaçlar” ABD’de süratle yayılıyor; o denli ki son bilgilere nazaran her sekiz şahıstan biri bu ilaçları en az bir defa kullandı. Fakat bu ilaçların cilt altına tertipli enjeksiyonlar gerektirmesi, birçok kişinin tedaviye aralıklı yaklaşmasına neden oluyor.

Bu manisi aşmak üzere atılan yeni bir adımda, Ozempic gibisi tesirlere sahip zayıflama ilaçları çok yakında hap formunda karşımıza çıkabilir. Şu anda enjeksiyon yoluyla haftada 2,4 miligrama kadar semaglutid enjekte edilmesi gerekiyor. Tıpkı doz hap olarak alındığında ise oral yolla alımın tesiri düşük kaldığı için birebir sonuç elde edilemiyor.

Araştırmacılar, bu sorunu çözmek için hap dozunu 25 mg’a çıkarıp tıpkı tesirin oluşup oluşmayacağını görmek üzere testlere başladı. Paylaşılan birinci klinik sonuçlar hayli umut verici.

Dört farklı ülkede toplam 307 iştirakçi ile 71 hafta süren bir klinik çalışma yürütüldü. Çalışmada, fazla kilolu yahut obez sınıfında yer alan 205 şahsa her gün semaglutid tableti verilirken, 102 kişi plasebo kullandı.

Sonuçlara nazaran, hap kullanan kümenin beden yükünde ortalama %13,6 oranında azalma görüldü. Bu oran, plasebo kümesine kıyasla %11,4 daha yüksek bir azalmadır. Üstelik, hap kullanan iştirakçilerin neredeyse üçte biri, toplam beden yükünün %20’sinden fazlasını kaybetti.

Araştırma, sadece kilo kaybına değil, tıpkı vakitte metabolik sıhhat göstergelerinde de bariz güzelleşmeler kaydetti. Hap formunu kullanan kümede kan şekeri, kolesterol ve fizikî fonksiyon ölçümleri manalı formda daha uygun çıktı.

Ozempic üzere ilaçların en büyük dezavantajlarından biri olan yan tesirler ise hap formunda da görülmeye devam etti. Semaglutid kullanan iştirakçilerin %74’ü mide-bağırsak rahatsızlıkları ve bulantı yaşadı. Plasebo kümesinde bu oran %42,2’de kaldı. Araştırmacılar bu yan tesirleri “genellikle hafif, orta şiddette ve geçici” olarak tanımlasa da dikkatle izlenmesi gerektiğini vurguluyor.

Uzmanlar, tedavinin bırakılması durumunda kilonun geri alınabileceği ve uzun periyotlu kullanım sonuçlarının hala tam olarak bilinmediği konusunda uyarıyor.