HP’nin 14 ülkeden toplam 18.200 çalışanın iştiraki ile gerçekleştirdiği HP İş Bağları Endeksi’nin (WRI) üçüncüsünü yayımladı. Dünyanın dört bir yanındaki insanların işleriyle olan bağlantıları hakkında ne hissettiklerini inceleyen kapsamlı bir global araştırma olan HP İş Bağlantıları Endeksi (WRI) dataları, iş yerinde tatmin düzeyinin tarihî olarak en düşük noktaya gerilediğini gösteriyor. Bilgi çalışanlarının sadece %20’si işiyle sağlıklı bir bağ kurabildiğini belirtirken, bu oran 2024’e kıyasla 8 puanlık bir düşüş manasına geliyor. En keskin gerileme iş dünyası başkanları ortasında yaşanarak, en üst seviyede önemli bir inanç ve bağlılık krizine işaret ediyor. Araştırma, işyerindeki tatmini artıracak biçimde düzenlemeler yapmak, gerekli değişim için BT departmanlarını karar süreçlerine dahil etmek ve değişime öncülük etmek ve daha sağlam iş bağları kurmak konusunda değerli bir fırsatlar sunuyor.

Araştırmaya nazaran, işiyle sağlıklı bağ kurma noktasında dünya genelindeki %20 oranına karşılık HP Quant Survey Türkiye datalarına nazaran bu oran Türkiye’de %29 ile global ortalamaya yakın seyrediyor. Buna rağmen çalışanların önemli bir baskı altında olduğuna dair bulgular dikkat çekiyor. %67’si iş yerindeki beklenti ve taleplerin arttığını söylerken, %62’si şirketlerin beşerden çok kâra öncelik verdiğini belirtmiş, bu oran globalde %45 oranında. Türkiye’de çalışanların %63 ise kurumların çalışan tecrübesi yerine şirketin büyümesini önceliklendirildiğini düşünüyor.

HP Türkiye Genel Müdürü Serdar Urçar, toplantıda yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“ Bilgi çağında çalışanların işlerinden tatmin olmaları giderek zorlaşırken, önderlerinden kıymet görme ve bunu hissetme beklentileri artıyor. Türkiye’de yapılan araştırmalar, bilhassa yetkinlik geliştirme ve meslek ilerlemesinin ön plana çıktığını ayrıyeten çalışanların meselesiz bir dijital tecrübe arayışında da olduklarını gösteriyor. Dijital çalışma ortamımız yeni yetkinliklerle geliştikçe, daha şuurlu ve inançlı kararlar alabilecek, düşük tesirli işleri teknolojiye devrederek yüksek tesirli işlere odaklanabileceğiz.”

Çalışanlar, mesleksel tatmin, profesyonel gelişim ve önderlerinin kendilerini önceliklendirmesi ile ilgileniyor. Çalışılan saatlerin sayısı değil, nasıl geçtiği daha çok önemseniyor. Çalışanlar için tatmin, kendisi ve kurumu için hakikaten anlamlı bir işe vakit ayırmak, bu değerli vakitte birlikte çalışabilmek ve maharet edinme fırsatları yakalayarak gelişim göstermek, problemleri kendi denetimi altında çözme özgürlüğüne sahip olmak, yaratıcılığı kullanarak manalı gayelere ulaşabilme yetkinliği manasına geliyor. Önceliklendirilen bu beş öge ortasında en çok birinci üçü vurgulanırken ne yazık ki çalışanlar vakitlerinin yalnızca %50’sini bunlara ayırabildiğini söylüyor. Bu beş ögenin tatmin seviyesine katkısı sorgulandığında, Türkiye’deki çalışanlar için yetkinlik (%27) ve gelişimi (%24) birinci iki sırayı alıyor. Türkiye’de çalışanların memnuniyet düzeylerinin düşük olduğu görülüyor. İştirakçilerin %58’i katkılarının gereğince takdir edilmediğini, %67’si iş yerindeki teknolojinin gelişime muhtaçlık duyduğunu, %72’si ise rutin işlerin manalı çalışmaları gölgelediğini belirtti.

İş önderlerinin sırf %37’si BT’yi çalışan tecrübesi çalışmalarına dahil ediyor. Teknolojinin profesyonel tatmini artırmadaki kıymeti göz önüne alındığında, BT takımlarının, çalışan tecrübesi ve verimlilik üzerinde çok daha güçlü bir tesir yaratabilir ve bugün olduğundan çok daha kritik bir rol üstlenebilir. BT profesyonellerinin %71’i çalışan tecrübesini değerli ölçüde iyileştirebileceğine inanıyor.

AI teknolojisi çalışma tecrübesini tekrar şekillendiriyor

Araştırmaya nazaran, dünya genelinde her 10 bilgi çalışanından 4’ü günlük işlerinde AI kullanıyor. Türkiye’deki toplantıda, bu trendi destekleyen HP’nin AI tabanlı iş tahlilleri ve ürünleri de iştirakçilerle buluştu. HP’nin sergilediği yeni kuşak eserler, çalışanların verimliliğini artırmayı ve iş-yaşam istikrarı sağlamayı hedefleyen tahlilleriyle öne çıktı.