Microsoft, Windows’un geleceğine dair bugüne kadarki en net ipuçlarını verdi. Windows ve Cihazlar bölümünün yeni başkanı Pavan Davuluri ile yapılan bir görüntü röportajda, yapay zekanın işletim sistemini temelden değiştireceği ortaya kondu. Ayrıyeten, kullanıcı tecrübesini yine şekillendireceği tabir ediliyor. Klasik pencereler ve menülerden oluşan yapı yerini değiştirecek. Daima olarak sizi anlayan, duyan ve gören çevresel bir asistana bırakmaya hazırlanıyor. Windows 12 çok diğer olacak diyebiliriz.

Windows 12 ile ihtilal başlayabilir

Davuluri’nin açıklamalarına nazaran, geleceğin bilgisayar tecrübesinde en büyük rollerden birini ses üstlenecek. Fare ve klavyenin yanına üçüncü bir ana giriş tekniği olarak eklenecek olan sesli komutlar olacak. Bu komutlar, sıradan vazifeleri yerine getirmekten çok daha fazlasını yapacak.

Davuluri bu vizyonu, “Bir bilgisayarın, onunla etkileşim kurma niyetinizi anlamsal olarak anlayabilmesi gerekir.” kelamlarıyla özetliyor. Bilgisayarınızla çalışırken birebir anda ona doğal bir lisanla komutlar verebileceğiniz manasına geliyor. Örneğin bir e-posta yazarken “Bu metni daha resmi bir lisanla tekrar yaz ve Ali’ye gönder” diyebileceksiniz.

Bugün Copilot üzere yapay zeka asistanları, işletim sisteminin üzerinde çalışan uygulamalar olarak konumlanıyor. Lakin Microsoft’un yeni vizyonu, yapay zekayı işletim sisteminin kalbine yerleştirmeyi hedefliyor. Davuluri, bu değişimi işletim sistemi giderek daha aracı ve çok modlu hale geliyor diyerek açıklıyor.

Bu, Windows’un artık pasif bir araç olmaktan çıkıp, proaktif bir aracı haline geleceği manasına geliyor. Ekranınızdaki içeriği anlık olarak tahlil edebilen bu yeni kuşak Windows karşınızda olacak. Yapmakta olduğunuz işe nazaran size bağlamsal teklifler sunabilecek. Ayrıyeten, komutlarınızı daha siz tamamlamadan anlayabilecek.

Cloud sistemleri ile güçlenecek

Bu devrimsel tecrübelerin ardındaki itici güç ise bulut ve lokal süreç gücünün kusursuz bir birleşimi olacak. Davuluri, “Windows tecrübeleri hem lokal hem de bulutta bulunan yeteneklerin bir kombinasyonunu kullanacak. Ayrıyeten, bunların müşterilerimiz için kusursuz olmasını sağlamak bizim sorumluluğumuz.” diyerek bu hibrit yapının altını çiziyor.

Ancak bu yeni dünyanın beraberinde getirdiği en büyük telaş, elbet kapalılık. Ekranınızdaki her şeyi gören ve ortamdaki sesleri daima dinleyen bir işletim sistemi fikri dikkat çekiyor. Bu fikir, kullanıcı bilgilerinin nasıl işleneceği konusunda önemli soruları gündeme getiriyor. Microsoft’un, bu teknolojik sıçramayı gerçeğe dönüştürürken kullanıcı inancını nasıl kazanacağı merak ediliyor. Ayrıyeten, bu husus önümüzdeki periyodun en kritik konusu olacak.

Sektördeki bu dönüşüm yalnızca Microsoft ile hudutlu değil. Apple’ın da misal halde sesi merkeze alan yeni bir taşınabilir işletim sistemi üzerinde çalıştığı biliniyor. Görünen o ki, önümüzdeki beş yıl içinde, muhtemelen Windows 12 ile başlayarak, bilgisayarlarla olan bağımız esaslı bir halde değişecek.