Amerika Birleşik Devletleri merkezli teknoloji teşebbüsü Teradar, otomotiv sensör teknolojilerini kökten değiştirebilecek argümanlı bir yenilikle gündeme geldi. Şirket, mevcut LiDAR ve radar sistemlerinin en güçlü özelliklerini tek bir yapıda birleştiren, terahertz tabanlı katı hal sensörü geliştirmesiyle dikkat çekiyor.

LiDAR sensör zamanı bitebilir

Girişimin kurucu ortağı ve CEO’su Matt Carey, birkaç yıldır üzerinde çalıştıkları bu sensörün elektromanyetik spektrumun mikrodalgalar ile kızılötesi ışınlar ortasında yer alan terahertz bandını kullandığını belirtiyor.

Bu yeni teknoloji, radar sensörlerinin yağmur ve sis üzere olumsuz hava şartlarında bile çalışabilme yeteneğini, LiDAR sistemlerinin sunduğu yüksek çözünürlük kapasitesiyle birleştiriyor. Üstelik Teradar, tüm bu yetenekleri hareketli modül içermeyen katı hal bir yapı ile ve nispeten uygun maliyetli bir biçimde sunmayı amaçlıyor.

Carey’nin “Modüler Terahertz Motoru” ismini verdiği bu sensör, bilhassa ileri şoför takviye sistemleri (ADAS) ve tam otonom sürüş tahlilleri için tasarlandı. Sensörün farklı otomotiv senaryolarına nazaran basitçe özelleştirilebildiği belirtiliyor.

Cihazın fiyatının ise radar ve LiDAR teknolojilerinin ortasında, birkaç yüz dolar düzeyinde olacağı tabir ediliyor. Bu fiyatlandırma, gelişmiş görüş yeteneğini uygun bir maliyetle sunmayı hedefliyor.

Şirketin şu an prestijiyle ABD ve Avrupa’daki beş büyük araba üreticisiyle sensör doğrulama sürecinde olduğu bildiriliyor. Ayrıyeten üç farklı üretim iştiraki üzerinde de faal olarak çalışmalar yürütülüyor. Teradar, bu iş birliklerinin tamamlanmasının akabinde, sensörünün kullanılacağı birinci mukaveleyi 2028 model bir araçla imzalamayı planlıyor.