Katlanabilir akıllı telefon pazarı, 2025 yılı itibarıyla on yıllık serüveninde kritik bir dönüm noktasına ulaştı. Sektörün ilk yıllarında karşılaşılan hantal yapılar, hassas menteşe mekanizmaları ve dayanıklılık sorunları büyük ölçüde geride kaldı.

Katlanabilir telefonlar olgunlaşıyor

Samsung Galaxy Z Fold 7 ve Google Pixel 10 Pro Fold gibi modeller, bu kategorideki cihazların artık sadece birer teknolojik deney değil, günlük kullanım için tamamen olgunlaşmış ürünler olduğunu kanıtlıyor. Özellikle Samsung, Galaxy Z Fold 7 modeliyle katlanabilir cihazların en büyük fiziksel engellerinden birini aşmayı başardı.

Yeni cihaz, 215 gramlık ağırlığı ve 8,9 milimetrelik kapalı kalınlığıyla markanın geleneksel amiral gemisi S25 Ultra’dan daha hafif bir yapı sunuyor. 8 inçlik devasa iç ekranına rağmen standart bir telefon ergonomisine kavuşan cihaz, geçmiş nesillerin en büyük şikayet konusu olan kaba tasarımı tamamen ortadan kaldırdı.

Dayanıklılık tarafındaki en büyük hamle ise Google cephesinden geldi. Pixel 10 Pro Fold, menteşe yapısındaki karmaşıklığa rağmen IP68 sertifikasını alarak hem suya hem de toza karşı tam koruma sağlayan ilk büyük katlanabilir telefon oldu.

Bu gelişme, cihazların menteşe aralarından sızabilecek toz ve kirlerin ekran paneline zarar verme riskini minimuma indirdi. Kullanıcıların bir diğer odak noktası olan ekran katlanma izi ise görsel bir kusur olmaktan çıktı.

Panel teknolojisindeki ilerlemeler sayesinde bu iz, karşıdan bakıldığında neredeyse görünmez hale geldi ve kullanıcı deneyimini etkileyen bir unsur olmaktan uzaklaştı. Ancak tüm bu teknik başarıların gölgesinde kalan tek bir sorun bulunuyor: Yüksek fiyat politikası.

Üreticiler donanımsal tüm pürüzleri gidermiş olsa da, fiyatların yukarı yönlü seyri geniş kitlelere ulaşımın önündeki en büyük engel olarak duruyor. Örneğin Samsung Galaxy Z Fold 7’nin 2.000 dolarlık başlangıç fiyatı, iki yıl önceki modellerden yaklaşık 200 dolar daha yüksek bir seviyede konumlanıyor.