Teknoloji dünyasının en büyük rekabet davalarından biri, Google’ın aleyhine katılaşan bir kararla sonuçlandı. Ağustos ayında 9. ABD Temyiz Mahkemesi’nin Google’ın itirazını reddetmesinin akabinde, arama devi son deva olarak ABD Yüksek Mahkemesi’ne başvurmuştu. Yüksek Mahkeme’den gelen son karar ise davanın yazgısını belirledi. Google’ın temyiz başvurusu reddedildi.

Google İçin Yeni Devir: 22 Ekim Son Tarih

Bu karar, Epic Games’in Google Play Store’daki uygulama ve ödeme siyasetlerine karşı yürüttüğü tüzel uğraşın son zaferi manasına geliyor. Yüksek Mahkeme’nin temyiz talebini geri çevirmesiyle birlikte, Google artık daha evvelki mahkeme kararlarında belirlenen tüm yükümlülükleri yerine getirmek zorunda. Bu kapsamda, Play Store ve uygulama ödeme prosedürlerini rekabete daha açık hale getirme maksatlarına uyması gerekiyor. Google için bu sürecin başlangıç tarihi ise 22 Ekim olarak belirlendi.

Alınan kararlar uyarınca, Google’ın yapmak zorunda olduğu en önemli değişiklikler şunlar:

• Alternatif Ödeme Sistemleri: Uygulama geliştiricileri, artık Google’ın kendi ödeme sistemi ve %30’luk uygulama vergisini atlayarak, uygulamalar ve abonelikler için alternatif faturalandırma sistemlerini kurabilecek ve kullanabilecekler.
• Harici İndirme İrtibatları: Geliştiriciler, kullanıcıları Play Store dışındaki indirme seçeneklerine özgürce yönlendirebilecekler. Google’ın bu irtibatlara tıklayan kullanıcılara korkutucu yahut caydırıcı ikaz ekranları göstermesi yasaklandı.
• Üçüncü Taraf Mağaza Mahzuru Kalkıyor: Google’ın, aygıt üreticilerine yahut taşınabilir operatörlere, üçüncü taraf uygulama mağazalarını aygıtlara evvelden yüklememeleri karşılığında rastgele bir ödeme yahut ayrıcalık teklif etmesi yasaklandı.
• Play Store’da Görünürlük: Google, önümüzdeki üç yıl boyunca üçüncü taraf uygulama mağazalarının Play Store içinde herkese açık formda görünmesini ve uygulama kataloğuna tam erişimle serbestçe çalışmasını sağlayacak bir formül geliştirmek zorunda.

Bu mahkeme kararları, Android ekosisteminde uygulama dağıtımı ve ödeme sistemlerinde esaslı bir değişim başlatarak, rekabeti artırması ve uygulama geliştiricilerine büyük bir maliyet avantajı sağlaması bekleniyor.