Amerika Birleşik Devletleri’nde süratle büyüyen yapay zeka bilgi merkezleri, ülkenin elektrik şebekesini önemli bir darboğazla karşı karşıya bırakıyor. Artan güç gereksinimini karşılamakta zorlanan mevcut altyapı, teknoloji devlerini kendi güç santrallerini kurmaya itiyor. Günümüzde bilgi merkezlerinin güç tüketimi, ABD’deki toplam güç talebinin yüzde 5’ine ulaşmış durumda.

Veri merkezleri, büyük güç harcamaya devam ediyor

Küresel yapay zeka yarışı sürerken, Meta, Amazon, Google ve Microsoft üzere şirketler milyarlarca dolarlık yatırımlarla yeni data merkezleri inşa ediyor. Goldman Sachs’ın raporuna nazaran, tek bir bilgi merkezi irtibat talebi 5 gigawatt’a kadar çıkabiliyor ve bu sayı yaklaşık 5 milyon hanenin elektrik tüketimine muadil bir düzeye geliyor.

Gartner bilgileri ise 2027 yılına kadar ABD’deki toplam data merkezi elektrik tüketiminin 500 terawatt-saate ulaşabileceğini öngörüyor. Bu durum, ülke genelindeki bilgi merkezlerinin yüzde 40’ının kâfi güce erişememe riski taşıdığı manasına geliyor. Yüksek yoğunluklu bölgelerde elektrik fiyatlarında bariz artışlar yaşanması beklenirken, faturalara yansımasının 40 dolara kadar çıkabileceği varsayım ediliyor.

Enerji krizinin önüne geçmek isteyen teknoloji şirketleri kendi kaynaklarını oluşturma yoluna gidiyor. Meta, yapay zeka kümeleri için doğalgaz santralleri inşa ederken, Microsoft ise Three Mile Island nükleer santralini yine devreye alma planı üzerinde çalışıyor. Emsal halde Google ve Amazon da yeni güç yatırımlarını gündeme aldı.

Bu şirketler birebir vakitte yenilenebilir güç kaynaklarına da yatırım yapıyor. ABD idaresi ise duruma bir tahlil arıyor. Lider Trump’ın açıkladığı “Yapay Zeka Hareket Planı” kapsamında, ülkenin elektrik altyapısını güçlendirecek projelere öncelik verildi.

Ancak uzmanlara nazaran, bilgi merkezleri çok süratli kurulabilirken nükleer santrallerin inşası onlarca yıl sürebildiği için süratli ve tesirli adımlar atılmazsa yapay zeka rüzgarı ABD için bir güç darboğazına dönüşebilir.