Sinema dünyasının heyecanla beklediği an geldi çattı. Serinin üçüncü halkası olan Avatar Fire and Ash, bu ay izleyicilerle buluşmak için gün sayıyor. Efsanevi direktör James Cameron, Pandora gezegenindeki mavi uzaylıları husus alsa da, sinemanın global muvaffakiyetinin gerisinde yatan asıl nedenin “insan deneyimi” olduğunu vurguladı.

Avatar Fire and Ash insan tecrübesine odaklanıyor

James Cameron, düzenlediği basın toplantısında serinin neden bu kadar sevildiğine dair değerli tespitlerde bulundu. Direktör, öyküyü kurgularken kozmik temalara sadık kaldığını belirtiyor. Aile, kimlik, maksat ve topluma karşı misyon şuuru üzere kavramlar sinemanın merkezinde yer alıyor. Cameron’a nazaran izleyiciler, fantastik bir dünyada geçse bile bu insani hislerle bağ kurabiliyor.

Mülteci bir ailenin hikayesi

Yeni sinemada Jake Sully ve Neytiri’nin ailesi, Neteyam’ın vefatından bir yıl sonraki süreçte ele alınıyor. Aile bir yandan yas tutarken, öbür yandan “Kül Halkı” (Ash People) olarak bilinen yeni bir kabileyle yüzleşmek zorunda kalıyor. Cameron, karakterlerin aslında yerinden edilmiş göçmen bir aileyi temsil ettiğini söylüyor. Melez çocukların yaşadığı aidiyet sorunu, günümüz dünyasındaki pek çok insanın hislerine tercüman oluyor.

İlk reaksiyonlar ve vizyon tarihi

Filme gelen birinci yorumlar ise beklentiyi doruğa taşıdı. Eleştirmenler üretimi “gişe sinemacılığının zirvesi” ve “serinin şimdiye kadarki en âlâ filmi” olarak nitelendiriyor. James Cameron’ın bir sefer daha gişe rekorlarını altüst etmesi bekleniyor. Merakla beklenen imal, 19 Aralık tarihinde sinemalardaki yerini alacak.

Peki, Avatar Fire and Ash hakkındaki sizin görüşleriniz ve beklentileriniz neler? Fikirlerinizi yorumlarda bizimle paylaşın!